64 yıl sonra 3 mayıs | ![]() |
64 yıl sonra 3 mayıs
Altı üstü 64 yıl geçti Türklüğe karşı Yapılan Sözde Milli şef ismet’in saldırısına Yürekleri Türklüğe bağlı,bencilliği arkalarında bırakmış Türk gençlerinin kendiliğinden vucud bulan o unutulmaz nümayişinin ardından.Hiç kimsenin gücünü,dayılığını arkalarında hissetmeden Türklüğe karşı saldırıya tepki vermişlerdi şimdinin yaşlı koca kurt Türkçüleri o zamanın yılmaz Gençleri.
Tek parti diktası altında ezilmeleri miydi onları Türklüğe karşı bu saldırıya doğal olarak tepki vermeye zorlayan veya da Kurtuluş savaşının ve azınlıkların ihanetlerinin üzerinden daha birkaç yıl geçmiş olması mıydı.
Peki neden şuanın gençleri,biz yani onlara göre sözde kalan Türkçüler böyle bir tepki veremiyoruz?
Üzerinden çok mu geçti ki Kurtuluş savaşımızın ve azınlıkların ihanetlerinin.
Geçmiş Türkçü büyüklerimiz Türk Irkçılığını boyunlarında,yüreklerinde bir madalya gibi taşırken şuanın Sözde milliyetçilerinin,Ülkücülerin,kimi kısım Türkçülerin kara veba gibi Türk Irkçılığından kaçması neden?
Savaşın üzerinden çok geçti diyor ve bazı şeyler küllendi diyorsanız Rumun köpekliği Kıbrıs’ı Kürt ün beyinsizliği PKKyı Arap ın ve Kürtün Irak ın kuzeyinde Türkmen katliamlarını,hocalı katliamını,Sarı ırkın aşağılık temsilcisi Çinin inlettiği doğu Türkistanı ne çabuk unuttunuz?Ülkemizin Türk ün devletinin durumu o günden çok daha mı iyi?Bunların farkında değil misiniz?
Unutmadınız da Neden farkındasınız da o devrin Genç Türkçüleri gibi tepki vermez oldunuz?
Türkçülüğe kara veba gibi bakarak,Türk soyculuğunu savunacak yer olduğu zaman susarak veya kendinize göre muhteşem bir osmanlı portresi çizip her türlü etnik topluluğa islami bir hoşgörüyle bakmanız ne de mantıklı değil mi?
Şimdi hepimiz Türkçülükten korkmuyoruz hatta savunuyoruz diye çıkışanlar olabilir aranızdan.
Sizler de neyi savunduğunuzu biliyor musunuz peki?
Atsızcıyız diye dolaşıyorsunuz ortada ama oturup konuşmaya gelince Ata’mızın dedikleri şeyleri ne kadar anladığınız veya da Yazdıklarını ne kadar okuduğunuz okusanız bile nasıl bir çözümleme yaptığınızı çok iyi görüyoruz malesef.
Atsız Ata her daim bencillikten uzak olmasını isterdi Türkçülerin.İçinde bir damla dahi olsun bencillik duygusu taşıyanları da Türkçü olarak nitelemezdi.
Peki ya sizler?
Bireysel soyculuğunuzun,Türkçülüğünüzün önce duygu olarak sonra da düşünce olarak neye dayandığını ve nasıl sizde açığa çıktığının yorumunu yaptınız mı?
Neyse siz en azından Türk Irkının Dünyadaki diğer ırklara üstünlüğüne öyle ya da böyle iman etmiş kişilersiniz.Teorik ve duygusal anlamda olgunlaşır ve Irkçılığınızın ve Türkçülüğünüzün kökenlerini anlayarak bencillikten yüzde yüz ırak bir hale getirirsiniz eminim.
Peki ya Atsız’ın mezarı başında her yıl dualar eden ve onu bir daha düşünmeyen Irkçılık karşıtı sözde Türkçülere Yani doğru hedef olarak kimi ülkücülere ne demeli?
Türkçülüğün işlerine gelmeyen tarafını çıkartarak oyun hamuru gibi oynamaları,Kafalarının hala Osmanlı sisteminde olması ve saçmalamaları,Tarikat,cemaat bilmem ne gibi Türk e artık yakışmayan ve Türk e ayak bağı olan oluşumlara en azından hoşgörüyle bakmaları ve bunu islamla ilişkilendirmeleri.
İslam demişken bir kısım sözde Atsızcıların da Atsız’ı bilmeden anlamadan saçma sapan islam eleştirilerini de unutmamak lazım.
Biraz da başka türlü bir eleştiri yapalım Tüm Türkçülere ve milliyetçilere.
Türkçülük aydınlanmacı bir düşüncedir,aydınlanmacı bir düşünce olmalıdır.
Genel anlamda Milliyetçi guruh,sadece Türkçüsü,Türkçü Ülkücüsü,İslamcı Ülkücüsü ama dediklerine göre kendilerini Türk Milletine adayanlar.
Kaçınız Türk’ün aydınlanmada neye ihtiyacı olduğunu etüd ettiniz?
Medeniyetin ve kültürümüzün eserlerinin yoğrulmasında nasıl bir yol uygulanması gerektiğinin farkındasınız?Sanat,eğitim,bilim ilişkisinde neredesiniz?
Ben size söyleyeyim mi.
Hemen hemen hiçbir yerdesiniz.
Burada yazdığımız ve yazamadığımız bütün olumsuz durumlarımızın nedeni ise bellidir.
Kimi insanda türkçülük,Milliyetçilik,ırkçılık Bir tepki olarak ortaya çıkar.Bir tepki olarak gelişir ve bir tepki olarak kalır.Tepki ise bireyde ne teorik anlamda ne de etki anlamında bir gelişim gösteremez ve bu ve bunlar gibi içinden çıkılmaz olumsuzluklara neden olur.
Kimisinde ise tepki değil,aile eğitimi sayesinde veya da doğuştan kazanılmış düşüncedir.bu düşüncede ya zamanla bilinçli bir teori ve etkiye dönüşür ya da Tepkiselliğe doğru devşirilir ve üretkenlikten çıkar.
Herkeste Türkçülüğün aynı şekilde ortaya çıkmasını beklemiyoruz ama Türkçülüğün üretkenlikten uzak bir tepki olarak kalmasını da istemiyoruz.
İşi sadece tepkisel bir duygu olarak yaşayanlara da Türkçü denemez.
Türkçü ülkesi,vatanı güllük gülistanlık da olsa Her Türk ekonomik ve ahlaki açından en üst düzeyde de olsa Ülkesini vatanını Irkını daha ileriye götürmek isteyen.Onun soyunun korunması için en az tehlikedeki kadar tasalanan kısacası Türk için hiçbir zaman yetinmeyen kişidir.
Türkçüyüm diyen herkes sorsun kendine kimse bize sorun çıkarmasa.Amerika Avrupa ülkeleri ve komşularımız bizlere düşman olmasa içlerinde onlara karşı bu kini,Taaruz duygusunu yüksek tutup onları bertaraf etmek isteyecekler miydi?
Yani Türklüğü savunma sistemleri yine etkin bir şekilde olacak mıydı?Yoksa şuan ki tehlikenin farkına varmamış Türk soylu vatandaşlar gibi Türklük aşkına sahip olmadan yaşayacaklar mıydı?
Bugünkü uyanmamış Türk soylular ne kadar hatalıysa imgelendirdiğimiz o kusursuz dünyada da Türkçülük yapmayacak olan ama şimdinin Türkçüyüm diye dolaşanları da o kadar hatalıdır ki bu da şimdiki Türkçülüklerinin sadece Tepkisel bir zeminde gerçekleştiğini bize gösterir.
Bizler Bilinçi bir teori ve etki Türkçülüğünde gelişmek istiyoruz artık.
Keşke Türkçülük gününü anlatmak için yazacağım bu yazıyı bu kadar sert yazmak zorunda kalmasaydım ama durum malesef ki böyle.
Türkçülük gününü ne anacak,ne kutlayacak durumdayız beyler.
Türk ün Tanrı’sı önünde,Atsız Ata’nın mezarı başında herkes bir iç muhasebeye tutsun kendini.
Mezarına gidemeyenler de sadece Tanrı önünde muhasebeye tutsun kendilerini.
Bu yazıyı Tanrı Türk’ü korusuna uygun ve coşkulu düşmana karşı tehditkar bir sonlamak isterdim ama malesef olmuyor.
Ama eminim ki bütün bu olumsuzluklara rağmen
TANRI TÜRK KORUSUN!
2.5.08
Tardu
No comments:
Post a Comment